Mobilite Blog

Soru & Cevap - EV

/ Theme(s): BLOG, Yeni Mobilite
Soru & Cevap - EV
 

Filo Yöneticisi

1. İçten yanmalı motorlu araçların, şarj edilebilir hibrit elektrikli araçların (PHEV) ve elektrikli araçların toplam sahip olma maliyeti açısından birbirinden farkları nelerdir?

İçten yanmalı motorlu araçların, şarj edilebilir hibrit elektrikli araçların (PHEV) veya elektrikli araçların sizin için en iyi seçenek olup olmadığı, kilometre açısından kritik eşiğin ne olduğu çeşitli faktörlere bağlı olmakla birlikte ülke odaklı derinlemesine analizlerle belirlenmelidir.
Ancak her bağlamda üç faktör öne çıkmaktadır:

Bu faktörlerin ilki, araçların ve araç özelliklerinin yani motorlarının, güç çıkışlarının, güç tüketimlerinin, herhangi bir ek donanımın vb. seçilmesidir. Araçlarınız gerçekten birbirleri ile eşit olarak mı düşünülmelidir?

İkinci faktör, ülke ve ülkenin ekonomik durumudur: Teşvikler, enerji maliyetleri (yakıt ve elektrik) ve vergilendirme gibi hususlarda ülkeden ülkeye büyük değişiklikler görülebilir.

Son faktör, sürücüler ve sürücü davranışlarıdır. Sürücülerin kullanabileceği şarj seçenekleri nelerdir? Sürüş biçimleri ne kadar sakin, akıcı veya sportiftir? Aracı çoğunlukla otoyollarda mı yoksa şehir içinde mi kullanırlar? Bu hususlar, ideal güç aktarma organları ve gerçek toplam sahip olma maliyeti üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

2. Elektrikli araçlara geçtiğimde sürücülerimin güvenliği etkilenecek mi?

Elektrikli araç sürmek, tamamen içten yanmalı motorlu araçları sürmekten farklı bir deneyimdir. Elektrikli güç aktarma organlarının kurulum şekli, daha akıcı ve rahat bir sürüş biçimini teşvik eder. Motorun sessiz çalışması da huzurlu bir ortamın oluşmasını sağlar ve devirli motordan daha sessiz bir seyir sunar. Tamamen elektrikli araçlar aynı zamanda sürücülerinizin güvenliğini artırabilecek özelliklerle donatılmıştır. Örneğin, aracın sürücü ayağını gaz pedalından kaldırır kaldırmaz otomatik olarak yavaşlamaya başlamasını sağlayan rejeneratif frenleme (enerji geri kazanımı için), içten yanmalı motorlu araçlarla karşılaştırıldığında çok değerli bir özelliktir. Sürücü tehlikeli bir durumdan kaçınmak için fren yaptığında elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlu araçlardan daha erken yavaşlamaya başlar.

3. En uygun maliyetli şarj yöntemi hangisidir?

Elektrikli bir aracın şarj edilmesi, içten yanmalı motorlu araçlara yakıt almak kadar basit görünmeyebilir. Bu işlem, bir akaryakıt istasyonu bulmak ve litre başına belirli bir tutar ödemekten ibaret değildir. Ancak sürücünün ihtiyaçlarına ve mevcut altyapıya bağlı olarak evde, iş yerinde, sokakta veya otoyollarda olmak üzere çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir.

Yalnızca maliyet açısından bakıldığında, evlerde ve iş yerlerinde elektrik birim fiyatı (kWh) sözleşmeye bağlı ve kamusal alanlarda sunulan elektrikten daha ucuz olduğu için en uygun maliyetli çözüm, aracı evde veya iş yerinde şarj etmektir. Aracı sokakta şarj etmek çok pratik bir yöntemdir ancak fiyatlandırma yaklaşımları konusunda düzenlemelerin ve şeffaflığın yetersiz oluşundan olumsuz etkilenmektedir. kWh başına fiyat işletmeden işletmeye farklılık gösterebilir. Ayrıca bazı ülkelerde sürücülerinizin ödeyeceği ücret, kWh başına fiyat yerine veya bu fiyata ek olarak dakika başına fiyat üzerinden hesaplanır. Aracın yavaş şarj olması durumunda ödeyeceğiniz fatura, aracı evde veya iş yerinde şarj ettiğinizde ödeyeceğiniz faturadan daha yüksek ve daha tahmin edilemez olabilir. En pahalı şarj yöntemi, hızlı şarjdır. Bununla birlikte, hızlı şarjın kapsamı sınırlıdır ve bu yöntem çoğunlukla uzun yolculuklarda kullanılmaktadır.

Bu nedenle, çalışanlarınıza ev ve iş yeri şarj istasyonları temin etmeniz önemle tavsiye edilir. Böylece şarj işlemlerini yakından takip edebilirsiniz ve yakıt maliyetleriyle karşılaştırıldığında daha düşük olan elektrik maliyetlerinden yararlanabilirsiniz.

4. OEM tarafından sunulan WLTP menzili ne kadar güvenilirdir?

İçten yanmalı motorlu araçların WLTP yakıt tüketimi tahminleri gibi WLTP menzili de halka açık yollarda hemen hemen hiç görülmeyen “ideal koşullara” göre hesaplanır. Bu nedenle, elektrikli araçların gerçek menzili, WLTP menzilinden ortalama %15-20 daha düşük olabilir. Kesin değer; klima, kalorifer ve koltuk ısıtma gibi özelliklerin kullanımı, sıcaklık, topoğrafya ve hız gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Bu faktörler arasında en önemli olanı hızdır.

5. Aracın kullanım ömrü bittiğinde bataryalara ne olur? Elektrikli araçlar %100 karbon nötr müdür? Elektrikli araçlar, çevre üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir?

İnsanlar tarafından üretilen diğer tüm ürünlerde olduğu gibi elektrikli araçlar da tamamen emisyonsuz değildir. Aksine ham maddelerin çıkarılması, araçların üretilmesi, sevk edilmesi, hatta elektrik üretiminin kendisi bile bir CO2 kaynağıdır. Ancak bu teknoloji, üretim döngüsünde gerçekleşen CO2 salınımlarına ek olarak üretimden sonraki ömrü boyunca yol açtığı CO2 salınımları önemli ölçüde daha yüksek olan içten yanmalı motorlu araçlarla karşılaştırılmalıdır. İçten yanmalı motorlu araçlar; çıkarılması, sevk edilmesi, rafine edilmesi ve işlenmesi sırasında yüksek düzeyde CO2 salınımına neden olan yakıtları yakarak hareket eder.

Ayrıca araçlardaki bataryalar, şarj kapasiteleri başlangıçtaki kapasitelerinin %70’ine düştüğünde (aracın kullanımı için yetersiz kabul edilen bir düzey) ikinci bir yaşam şansı elde eder. Bu bataryalar, güç depolamak için kullanılabilir ve böylece yüksek CO2 salınımlarını önlemeye devam edebilir. En sonunda tüm bataryalar gibi geri dönüştürülürler.

6. Çalışanlarım için en uygun menzile sahip olan aracı nasıl seçebilirim?

Günümüzde elektrikli araçlar için pek çok farklı model, boyut, batarya kapasitesi ve elektrik motoru seçeneği bulunmaktadır. Bazı markalar diğerlerinden daha verimli güç aktarma teknolojileri kullanmaktadır. Bu faktörlerin hepsi elektrikli aracın gerçek menzilini etkilemektedir.

İdeal olarak, aerodinamik özelliklerin (genellikle “Cd” [sürüklenme katsayısı] ile ifade edilir, düşük olması tercih edilir) yanı sıra, en iyi ağırlık (düşük olması tercih edilir), batarya kapasitesi (yüksek olması tercih edilir) ve güç (güç azaldıkça menzil artar ancak genellikle daha yüksek batarya kapasitesi ile bağlantılıdır) kombinasyonunu sunan elektrikli aracı seçmeniz gerekir.

Ayrıca, bazı modellerde standart, bazı modellerde ise isteğe bağlı ek bir özellik olan ve özellikle soğuk kış günlerinde batarya ve kabin sıcaklığının optimize edilmesine katkıda bulunan ısı pompası gibi bazı seçenekler, elektrikli aracın menzilini uzatabilir.

Ek olarak, uzun yolculuklar için doğru akımda (DC) 100 kW’a varan hızlarda (bu hız, aracın kapasitesine bağlı olarak daha yüksek olabilir) şarj imkânı sunan hızlı şarj özelliğini kullanın.

Çalışanlarınız için en iyi menzil, olabilecek en yüksek menzil olmayabilir. Yüksek bir menzile ihtiyaç duyulmuyorsa yüksek menzilli bir araca yatırım yapmak en ekonomik seçenek olmayacaktır. Aracın azami kullanımına değil, ortalama kullanımına uygun bir menzil seçin. Bir çalışan aracıyla günde 100 km mesafe kat ediyorsa ve aracı evinde ve iş yerinde şarj edebiliyorsa menzili 250 km’nin üzerinde olan bir araca yatırım yapılması gerekmez. Elbette beklenmedik durumlar için yedek kapasite bulundurulması önerildiğinden bu durumda menzili 100-150 km olan bir araç seçmemelisiniz.

 

7. Kiralama süresi boyunca batarya kapasitesinin azalması konusunda endişelenmeli miyim?

Diğer tüm lityum-iyon bataryalarda olduğu gibi elektrikli araç bataryalarının kapasitelerinde de zaman içinde azalma görülecektir. Öte yandan, elektrikli araç bataryalarının bozulması, bir dizüstü bilgisayarın veya cep telefonunun bataryasının bozulması ile karşılaştırılamaz çünkü elektrikli araçların batarya yönetim sistemleri, dizüstü bilgisayarlardan ve cep telefonlarından ortalama olarak daha iyidir. Bu, batarya hücrelerinin bireysel olarak güvenli çalışma aralığı dışında çalışmasını, örneğin şarj sırasında aşırı ısınmasını önler ve böylece bataryanın ömrünü uzatır. Son on yılda çeşitli araştırmalar ve müşteri raporları, elektrikli araçların bataryalarındaki bozulmanın, aracın ömrünün ilk yıllarında genel olarak önemli düzeyde olmadığını ve kapasitenin yılda ortalama yalnızca %2-3 azaldığını gösteren kanıtlar ortaya koymuştur. Batarya geliştirme alanındaki sürekli gelişmeler sayesinde üreticiler, OEM’e ve ülkeye bağlı olarak ortalama 150.000-160.000 km için geçerli olmak üzere yaklaşık 7-8 yıl garanti sunmaktadır. Elektrikli araçların batarya ömrünü uzatmak için birkaç basit ipucu aşağıda verilmiştir:

  • Bataryayı yalnızca günlük işe gidiş geliş için gereken düzeyde şarj edin. Bataryanın %20-80 düzeyleri arasında kullanılması idealdir.
  • Hızlı şarj özelliğini yalnızca uzun yolculuklarda ve şarj düzeyi düşük olduğunda kullanın.
    Hızlı şarj özelliği, bataryayı şarj ederken ürettiği ısı nedeniyle yavaş şarja göre bataryanın daha hızlı bozulmasına yol açar.
  • Bataryayı gerekli olmadıkça %100 şarj etmekten kaçının.
  • Bataryayı tamamen boşaltmaktan kaçının: Elektrikli aracı daha sık şarj edin.
  • Elektrikli aracınızı uzun bir süre kullanmayacağınızı biliyorsanız aracın bataryasını düşük bir düzeyde tutun ve yalnızca kullanmadan önce şarj edin.


Sürücülerden gelen sorular

8. İçten yanmalı motorlu araçlardan elektrikli araçlara geçerken göz önünde bulundurulması gereken en önemli hususlar nelerdir?

Elektrikli araç seçiminde standart bir çözüm olmadığı için içten yanmalı motorlu araçlarda benimsenen geleneksel yaklaşım uygulanamaz. Her sürücü için en uygun aracı belirlerken
derinlemesine bir analiz yapılmalıdır.

Göz önünde bulundurulması gereken en önemli konular aşağıda verilmiştir:

  • Elektrikli araçlar için sübvansiyonlar ve parasal avantajlar söz konusu olsa da bu araçlar, içtenyan malı motorlu muadillerinden daha pahalıdır. Teknolojinin hızlı gelişimi ve yeni teknolojilerin geniş uygulama yelpazesi göz önünde bulundurulduğunda fiyatların 2025 yılına kadar eşitlenmesi beklenmektedir.
  • Akaryakıt istasyonu ağlarından yararlanamayacağınız için evde şarjdan şarj ağınıza kadar mevcut olan çeşitli şarj seçenekleri hakkında bilgi sahibi olmanız gerekmektedir.
  • Elektrikli araçların toplam sahip olma maliyeti genellikle içten yanmalı motorlu muadillerinden daha düşüktür ancak şarj seçeneklerinin maliyeti de göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Bataryanın şarj edilmesi yakıt deposunun doldurulmasından daha uzun sürdüğü için şarj işlemleri önceden planlanmalıdır.
  • En yaygın elektrikli araçların menzilleri içten yanmalı motorlu araçların menzillerinden daha kısadır; bu nedenle, şarj ihtiyacı yakıt ikmali ihtiyacından daha sık olacaktır.frequently than refuelling.

9. Bataryayı evde, iş yerinde, halka açık alanlarda yavaş hızda ve halka açık alanlarda hızlı şarj özelliği ile şarj etme arasındaki farklar nelerdir?

Bir elektrikli araç sürücüsü olarak çeşitli şarj çözümlerine erişebileceksiniz. Bu durumda en verimli ve en uygun maliyetli çözümün hangisi olduğunu merak edebilirsiniz. İçten yanmalı motorlu araçlar ile elektrikli araçlar arasındaki en önemli farklardan biri, aracınızı ister iş yerinde ister akşam evde olmak üzere çoğunlukla kullanmadığınız zamanlarda şarj etmenizdir. Bu nedenle, genellikle aracınızı yavaş hızda şarj ediyor olacaksınız. Bununla birlikte, standartlar ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin, ev tipi şarj istasyonu standardı Fransa’da 7,4 kWh iken Hollanda ve Almanya’da 22 kWh’dur. Bu durum şarj hızını etkilemese de aracı evde veya iş yerinde şarj etmek hem aracınız hem de işvereniniz için hâlâ en verimli çözümdür.

Aracı halka açık bir ağda şarj etmek de bir müşteriyi ziyaret ederken, öğle arasında veya alışveriş yaparken birkaç kilometre kazanmanızı sağlamak gibi bazı avantajlar sunabilir. Bununla birlikte, halka açık alanlardaki şarj istasyonlarının ücretleri hakkındaki düzenlemeler hâlâ yetersizdir (öte yandan, bu durum zamanla değişecektir) ve aracınızı bu istasyonlarda şarj etmenin maliyeti hâlihazırda evde veya iş yerinde şarj etmekten daha yüksektir.

Elektrikli aracınızla iş amacıyla veya ailenizle tatile giderken uzun yolculuklara da çıkacaksınız. Bu durumda aracınızı hızlı şarj istasyonlarında şarj edebilirsiniz. Bu istasyonlar, bataryanızı 30 dakika içinde yaklaşık %80 düzeyine kadar şarj edebilmenize olanak tanıdığı için net bir katma değer sunmaktadır. Öte yandan, bu istasyonların şarj ücretleri yavaş şarj istasyonlarından daha yüksektir.

10. Elektrikli araçlar ev tipi prizlerden şarj edilebilir mi? Bunun etkileri nelerdir?

Kısa cevap “Evet” olacaktır ancak bu, elektrikli araçları şarj etmek için en iyi yöntem değildir. Ev tipi prizlerden şarj etmek, elektrikli aracınızı şarj etmenin en yavaş yoludur ve ev tipi priziniz 13 amperlik güç verebilse de çoğu araç, kabloların aşırı ısınmaması için yalnızca 10 amperlik güç çeker. Bu nedenle, aracınız daha uzun sürede şarj olur (saatte yaklaşık 2,5 kWh eklenir: örneğin, 40 kWh kapasiteli bir bataryaya sahip olan bir Nissan Leaf’in( Türkiye pazarında henüz yer almamaktadır) tam olarak şarj olması 16 saat sürer). Ayrıca, devrenin “dallarından” biri olan, yani uzatma olarak eklenmiş olan ve aşırı ısınma riskinin daha yüksek olduğu prizlere karşı daha dikkatli olmalısınız. Son olarak, elektrikli aracınızı evde şarj ederken uzatma kablosu kullanmayın; bu kablolar araçları şarj etmek için tasarlanmamıştır.


11. Elektrikli araçlar güvenli midir?

Evet, elektrikli araçların içten yanmalı motorlu muadilleri ile aynı asgari yasal güvenlik standartlarına uyması gerekmektedir. Bu araçlar, sürücülere yüksek düzeyde güvenlik sunacak ve kaza anında bataryaların bütünlüğünün korunmasını sağlayacak şekilde tasarlanmakta ve üretilmektedir. Euro NCap (Belçika merkezli bir Avrupa gönüllü otomobil güvenliği performans değerlendirme programı) tarafından belirlenen En İyi 10 aracın çoğunun elektrikli araçlar olduğu görülmektedir. Yüksek voltajlı elektrik sistemleri, kaza anında güvenli olacak şekilde tasarlanmaktadır. Elektrikli araç suya girdiğinde dahi araçta yer alan kişiler elektrik çarpmasına maruz kalmaz. Elektrikli araçlardan kaynaklanan yangınlar sıklıkla haberlerde yer alsa da çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar, elektrikli araçlarda yangın riskinin daha yüksek olmadığını ortaya koymaktadır. Aracın kendisi bir yana, elektrik teknolojisi de sürüş biçiminizi değiştirecektir. Elektrikli aracın güç aktarma sisteminin özellikleri, daha akıcı ve rahat bir sürüş biçimini teşvik etmektedir.

12. Doğru şarj gücünü nasıl seçebilirim?

Elektrikli araçların şarj edilmesi, elbette şarj istasyonunun gücüne ve kapasitesine bağlıdır. Aracınızı güç çıkışı 2-3 kWh olan bir ev tipi prize veya güç çıkışı 300 kWh’a varan bir süper şarj istasyonuna takabilirsiniz. Öte yandan, aracınızın yerleşik şarj biriminin belirli bir kWh değerinin üzerinde güç kabul etmemesi durumunda bu şarj gücü değerlerinin tamamen önemsiz olacağını da göz önünde bulundurun. Her araçta biri yavaş şarj (AC) için, diğeri ise hızlı şarj (DC) için olmak üzere iki yerleşik şarj birimi bulunur. Çoğu araç, seçenek kataloglarında yer alan kapasite değerleri daha yüksek olmasına karşın alternatif akımda saatte 11 kWh’dan, doğrusal akımda ise saatte 100-150 kWh’dan fazlasını kabul etmez. Bu nedenle, şarj istasyonlarından ziyade araçların kendi şarj kapasitelerine odaklanmanızı öneriyoruz.


13. Elektrikli araçlarla hız sınırları içinde (120-130 km/sa) uzun mesafeler kat etmek gerçekçi bir düşünce mi?

Elektrikli araçlar, rejeneratif frenleme ile bataryalarını yeniden şarj edebildikleri için en iyi performanslarını şehir içinde gösterir. Enerji tüketimleri, yüksek hızda kullanıldıklarında büyük ölçüde artar. Çok az frenleme yapıldığı için elektrik motoru geri kazanımdan yararlanamaz ve sürekli elektrik tüketir.

Bu nedenle otoyollarda ve yüksek hızda yoğun kullanım için önceden plan yapılmalıdır. Avrupa genelinde şarj ağı sürekli olarak geliştiği için elektrikli araç sürücüleri en uğrak otoyol güzergâhlarında kullanabilecekleri şarj istasyonlarının konumları hakkında en güncel bilgileri edinmelidir. Bu istasyonlar, genellikle 100 kW’ın üzerinde şarj imkânı sunan ultra hızlı DC şarj istasyonlarıdır.

Elektrikli aracınızın tüketimine ve batarya kapasitesine göre ilk şarj istasyonuna kadar olan menzilinizi hesaplayabilirsiniz. Çoğu elektrikli aracın otoyolda ortalama enerji tüketimi, her 100 kilometrede yaklaşık 25 kWh’dur. Bu değer, aracın diğer araçların hava koridorlarında sürülmesiyle geliştirilebilir.


14. Ne tür bir elektrik kablosuna ihtiyacım var?

Genellikle bir Mod 3 şarj kablosu gerekli olacaktır ancak aracınızı ev tipi bir prize veya benzer bir prize takmak istiyorsanız bazı adaptörler kullanmanız gerekebilir. Bazı ülkelerde şarj kablosuna ilişkin yerel düzenlemeler bulunabilir. Örneğin, Fransa’da AC şarj istasyonlarında entegre bir kablo bulunması yasalarca yasaklanmıştır. Bu nedenle, sürücülerin doğru kabloyu bagajlarında bulundurması gerekmektedir. Kabloların araç konfigürasyonuna dâhil edilmesini veya isteğe bağlı olarak seçilmesini öneriyoruz. Ayrıca, şarj istasyonunun araçtan çok uzakta olduğu zor durumlardan kaçınmak için sağlanan kabloların yeterince uzun olduğundan emin olun.


15. Elektrikli araçların şarj edilmesinin elektrik faturasına etkisi nedir?

Elektrik faturanız kesinlikle artacaktır ve elektrikli aracınızı kullandığınız ilk günlerde bu durumu göz önünde bulundurmazsanız “fatura şokuyla” karşı karşıya kalabilirsiniz. Faturanın ne kadar artacağı, aracınızı şarj etme sıklığınıza bağlıdır ancak aracınızın ne kadar elektrik kullandığını hesaplayabilirsiniz. Bir ev tipi akıllı şarj istasyonunuz varsa aracınızın her şarj işleminde ne kadar elektrik kullandığını kWh cinsinden görebilirsiniz. Böylece aracınızın kullandığı elektriğe ne kadar para harcadığınızı öğrenebilirsiniz. Akıllı sayacınız yoksa batarya kapasitenize göre yaklaşık bir hesaplama yapabilirsiniz. Aşağıdaki örneğe bakın:

Mercedes EQC = 80,0kWh batarya
kWh başına elektrik maliyeti = 1,37* TL/kWh
Batarya kapasitesi (80) x Elektrik maliyeti (1,37 TL) = Toplam (109,60TL)
*1 Haziran 2022 tarihindeki veriler kullanarak hesaplanmıştır.

Bataryanızı sürekli olarak tamamen boşken şarj etmeniz pek olası değildir ancak elektrik faturanızdaki artışı göz önünde bulundurmak ve bu artışa hazırlıklı olmak önemlidir.
*Gerçek maliyet için kendi elektrik faturanızı kontrol edin. Fiyatlar günün farklı zamanlarına göre değişiklik gösterebilir ve aracınızı gece boyunca şarj etmek daha az maliyetli olabilir.